Irak Şam İslam Devleti namı diğer IŞİD. Bu ismi bu aralar sıkça duyuyoruz. IŞİD adlı bu zalim örgütünün Suriye’de farklı etnik, din ve mezhep yapılarına karşı uyguladığı akıl almaz işkencelere yakından şahit oluyoruz. On binlerce insanı katletmiş, ondan kat ve kat fazlasını da göç etmek zorunda bırakmış bu örgüt, Beşar Esed, İsrail ve Amerika’dan sonra zulmün simgesi haline geldi.
Kendini İslami bir örgüt ve Müslüman olarak tanımlayan fakat İslam’la hiç de alakası olmayan davranışlar sergileyen bu örgütten biz elbette ki beriyiz. Bu zalim örgütün zulmüne maruz kalan -dini veya ırkı her ne olursa olsun- tüm halkların yanındayız.
Türkiye’de çeşitli gruplar tarafından her sakallının IŞİD’çi, her siyah giyinenin IŞİD destekçisi olduğu algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Sosyal paylaşım sitelerinde bununla alakalı çirkin propagandalar yapılıp, Müslümanlar hedef haline getiriliyor. İş o kadar çığırından çıktı ki İslami faaliyetlerde bulunan insanlar IŞİD’çi olmakla suçlanıyor ve işkence edilerek öldürülüyorlar. Geçtiğimiz günlerde IŞİD’in Kobani saldırıları bahane edilerek Türkiye’de başlayan ayaklanmada PKK’lılar tarafından işkence edilerek öldürülen Yasin Börü ve arkadaşları bunu en büyük örneği. IŞİD’in işkencelerini protesto ederken Türkiye’de Müslümanlara işkence uygulayan bu zihniyetin düştüğü çelişki ortadadır.
Her sakallının IŞİD’çi olduğu algısını oluşturmaya çalışan insanlara işin aslının bu olmadığını ve IŞİD = İslam denkleminin yanlış olduğunu, bu örgütün İslam’ı temsil etmediğini anlatmamız gerekiyordu.
Bu örgüte karşı İslami camiadan kayda değer bir tepkinin çıkmadığının farkındaydık. Ama bizim bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Ne yapabiliriz diye istişare ederken ortaya stencil çalışması yapma fikri çıktı. Bir IŞİD militanı elinde bıçak yanında elleri arkadan bağlanmış ve diz çöktürülmüş şekilde bekleyen bir Müslüman, üzerinde de bir marşta geçtiği gibi ‘Ölen Benim Öldüren Ben El Benim Değil’ dizeleri. Fikir oluştuktan sonra çalışmalara başlayabilirdik. İlk etapta çalışmanın bilgisayar ortamında grafiğinin oluşturulması gerekiyordu. Grafik oluşturulduktan sonra işin uygun malzemenin üzerine basılması işlemine geçildi. Ardından malzeme oyularak taslak hazır hale getirildi. Bu arada çalışmanın yapılacağı yerler belirlendi ve son hazırlıklar yapıldı. 23 Ekim Cumartesi gecesi çalışmaya başlayabilirdik. İlk önce Avcılar ardından Fatih ve sonra Esenyurt’ta çalışma önceden belirlenen duvarlara uygulandı.,
Kum Fe Enzir hareketi olarak bu ilk eylemimizdi bundan sonra da Müslümanların maslahatına yönelik eylemler yapmaya devam edeceğiz.

buda videoları ; http://vimeo.com/109805965