Müzik

2 Ocak 2014 Perşembe

Ceylan Ertem











…AKŞAM OLUNCA YARELERIM SIZLAR, DERDIM ÇOKTUR DEĞMEYIN BANA KIZLAR…


Türkiye’de kadın olmak üzerine yazıp, konuşup, tartışıyorum

uzun zamandır …




Kadın atalarımızın yaşadıkları ile şimdi’ki zamanda aslında değişen çok az şey var.
Kocası ya da sevgilisinden ayrılmak istediğinde öldürülen kadınlar, intihara zorlananlar, namus cinayetleri, babasına, kocasına, sevgilisine güvenemeyen binlerce, milyonlarca kadınla dolu memleket ve dünya…
bir film müziği yapmıştık anima ile ‘saklı yüzler’
Filmdeki kızın hikayesi geliyor aklıma…babası kızını öldürmeye zorlanır, baskılara dayanamaz, kızına kıyamaz ve kendini öldürür, yıllarca olan o zülme anne sessizce şahit olur, kapı arkalarından, perdeler ardından izler olan biteni, bir çığlık koparamaz, isyan edemez…

Evet kadın/erkek/eşcinsel diye bir gerçek var, ama ‘insan’ bu ayrımlardan yüce değil mi?
Farklılık her zaman güzel.
elbette rengarenk olmalıyız.
ama …

Bu hikaye çok sıkıcı geldi değil mi? Üstteki satırlar nasıl da klişe!
Klişe olmayan bir hikaye ister misiniz?
İsteseniz de anlatamayacağım öyle çirkin bakış açıları, öyle kötü niyetlerle dolu ki buralar…

Ben hiç şiddete maruz kalmadım. fiziksel olarak.
Ancak manevi olarak büyük şiddet ile dolu etraf - ki bunun bir merhemi, bir hapı, bir şurubu yok ki içelim dinsin, sürelim ruha geçsin-

Kadınlar, kadınlık halleri, kadın olarak varolma ile ilgili (onlarca erkeğin arasındayken) tek kötü kelime etmez ve ettirmezken sen, hiç beklemediğin bir anda annenin sessizliği, her gün abine/kardeşine hizmete zorlayan babaaneler, sus’turan anneanneler, hanımefendiliği öğütleyen teyzeler, ayıplayan halalar, belki güzel sandığın bazı kadın kalplerinin seni yaralamak için bunca uğraşı, ezilişlerine gülümseyen o rujlu dudaklar en büyük hayal kırıklığıdır.

O fiziksel şiddete maruz kalan kızını korumayan anne gibi, zaten onca kötü niyetli bakış açısıyla savaşan bir kadına yine bir kadın’dan gelmesi darbelerin, çok alçakça değil midir…


Kadın; erkekleri doğurur, besler, masallar anlatır, ninniler söyler, O’nlarla en çok kadın konuşur, bir erkek en çok annesini, sevgilisini, karısını dinler, sever. Kadın arkadaşına danışır.

Şimdi biz tüm olanlara ve olacaklara rağmen, bir kadına etek boyunun, açtığı-araladığı bacaklarının, öptüğü-sevdiği dudakların hesabını sorabiliyorsak, gönül rahatlığıyla orospu’ları, eksik etek’leri, karı’ları, yollu’ları, avrat’ları, motor’ları, saçı uzun aklı kısa’ları … sıfatlayabiliyorsak, nerede bizim büyüteceğimiz geleceğin aydınlık beyinli-ruhlu oğlan çocukları, nerede O aşkla bağlı olduğumuz adamlarla geçecek güzel günler, nerede yeri geldiğinde ‘bu benim hayatım’ yumruğunu kaldıracağımız isyanlara giden yol…

Kadınları seviyorum
Bir kadın olarak dünyaya geldiğim çok mutluyum
Erkeklerin öğreneceği çok şey var, evet. Bizim de öyle…
Ve yazık ki bazı kadınların kendi cinslerine bazı erkeklerden daha çok zarar verdiğini görüyorum, yaşıyorum, üzülüyorum.

Biz bunu yaparsak, herkes bu hakkı görür kendilerinde, rahat rahat, yavaş yavaş, hızlı hızlı görür o hakkı kendilerinde ve geri de alamazsın işte böyle.

Demelere doymamışlar;
Kızın var, sızın var.
Kızını dövmeyen dizini döver.
Oglan doguran övünsün, kız doguran dövünsün.
Tarlayı düz al, kadını kız al.
Bir eve bir baca, bir kadına bir koca.
Çocuksuz kadın meyvesiz agaca benzer.
Avradı eri saklar, peyniri deri.
Çirkin karı evin toplar, güzel karı dügün gezer.
Dul karı kendi sabunuyla yıkanır….

Ne oldu, gülüyorsun değil mi?
komik
Ama aynen böyle kelimeler var dilinde, sadece daha farklı kuruyorsun cümleciklerini.

Bir yandan hür, yalnız, başına buyruk tavrın, cinsel yasamın-tercihin, bir yandan da o hayatla özdeşleştirilen kadının kötülenmesi yüzyıllardır senin de büyük katkılarınla yürütülen bir iç savaş değil de ne ki zaten?

aldım-verdim, seninin, değilim, aidim, ait değilsin…
yüzük. çember. dar alanda kısa paylaşmalar.
bırak bunları
bunlar zaten bırakmayacak seni
yürü, hatta koş

Özgür ol (demesi kolay ama diyorum)
Kendi kendini kafese tıkma
Kendin yetmezmiş gibi başka bir kadına baskınla, kıskançlığınla, konuşmanla, susmanla, küfrünle, tavrınla, bakışlarınla; batma!
Tersine destek ol, anla, koru…
Yoksa nasıl olacak bu işin sonu, gidişi?

Ve iş yapmak istiyorsan onu yap, hırsızlıksa da o iş; çal,
kimi seviyorsan onunla seviş, kim’le mutluysan onunla ol ve ne haz veriyorsa onu yaşa,
ne şekilde olursa olsun, ne pahasına (kimseyi kırmadan)

Bir çocuksa kucağındaki o da bunu bilsin, öğrensin, yoksa helal etme sütünü
Bi zahmet hadi amcalara göstermesin çükünü,
gösteriyorsa da hayta, kızın bir gün istediğine gösterirse kukuyu buna da gül bakalım, kahkahayla
Ya da yaşayana karışma
bulandırma etrafı
Önce kendini özgür kıl
sonra tüm özgür ruhlara saygı duy.


Zaten ‘oğlan acı çekiyor, onu herkes seviyor’
kızım hadi, sen de biraz kendini sev, ihtiyacın var buna, ihtiyacımız var.

Küfürlerimizde zaten her gün a*ımıza koyuluyor, g*tümüz sikiliyor,
bunlar bize yetmiyor, hep bir ağızdan bir de birbirimizi mi s*kelim?
zaten 3-0 yenik başlamışsın hikayeye,
metni zorlama.