
Siyasal’ın bugün bile olaylarıyla meşhur öğrenci yurduna kolluk kuvvetlerince yapılan bir baskın sonucu kafasına aldığı darbeler beyin kanamasının oluşması için gerekli zemini oluşturuyor ve aramızdan ayrılıyor Arkadaş. Ali İsmail Korkmaz’ı hatırlattı mı? Hatırlatsın! Çünkü aynı durum. İlk ismini kendisi vermiş, kimlikte Zekai yazılı isim hanesinde. Kendine Arkadaş diyen bir adam ne kadar düşman olabilir ki birine?
1970’ler Ankara’sında herkes biraz şair imiş. Gerçi 2013 Türkiye’sinde daha da şair ama o zaman nitelik daha farklı tabii. Ancak Arkadaş’ın şiir yazan arkadaş çevresinden bugüne sadece onun şiirleri gelebilmiştir. İkinci yeni çizgisinde ilerlemiş ancak daha naif bir anlatım tarzını benimsemişti. Sağlığında hiçbir kitabı yayımlanmadı. Ölümünden sonra Sevdadır ismiyle basılan kitabı aslında onun vasiyetine de bir nevi ihanetti. O Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası olsun istiyordu kitabının ismi. Erkek egemen bir toplumda kadının yerini iyi okumuş ve olması gerektiği yeri de iyi yazmış bir şairdi. Eşcinseldi. Bir nevi küçük iskender’in atasıydı aslında, daha naif ve edebi olanı elbette. Bugün küçük iskender’in marjinal şair olarak anılması ve delicesine itibar edilmesinin yanında yaşasaydı eğer Arkadaş ne derdi? Büyük ihtimal ile yine naifliğini korurdu.

Devrimci gelenekten gelen bir şairdi Arkadaş ve devrime inananlar için şiirler yazmıştı ancak çağdaşları kadar ideoloji kasmamış, dilde hırçınlığa varan kavga imgelerini kullanmamış onun yerine umudu okşamış, sevgiyi beslemiş, kedilere süt vermiş ve Zeki Müren’i sevmişti.. Erken ölümü büyük bir şair olmasının önüne geçmedi ancak unutulmasına sebep oldu. Dedim ya, herkes şair, herkes işinin ustası.
Merhaba Canım şiiriyle yazıya noktayı koyarken; Arkadaş Zekai Özger’e sesleniyorum, duyuyorsun biliyorum; benim de sakallarım çıkmıyor. Her şey için teşekkürler.
Ben az konuşan çok yorulan biriyim
şarabı helvayla içmeyi severim
hiç namaz kılmadım şimdiye kadar
annemi ve Allah’ı da çok severim
annem de Allah’ı çok sever
biz bütün aile zaten biraz
Allah’ı çok severiz.
şarabı helvayla içmeyi severim
hiç namaz kılmadım şimdiye kadar
annemi ve Allah’ı da çok severim
annem de Allah’ı çok sever
biz bütün aile zaten biraz
Allah’ı çok severiz.
Hayat trajik bir homoseksüeldir
bence bütün homoseksüeller adonistir biraz
çünkü bütün sarhoşluklar biraz
freud’un alkolsüz sayıklamalarıdır.
bence bütün homoseksüeller adonistir biraz
çünkü bütün sarhoşluklar biraz
freud’un alkolsüz sayıklamalarıdır.
siz inanmayın bir gün değişir elbet
güneşe ve penise tapan rüzgarın yönü
çünkü ben okumuştum muydu neydi
bir yerlerde tanrılara kadın satıldığını
ah canım aristophones
güneşe ve penise tapan rüzgarın yönü
çünkü ben okumuştum muydu neydi
bir yerlerde tanrılara kadın satıldığını
ah canım aristophones
barışı ve eşek arılarını hiç unutmuyorum
ölümü de bir giz gibi içimde
ölümü tanrıya saklıyorum
ve bir gün hiç anlamayacaksınız
ölümü de bir giz gibi içimde
ölümü tanrıya saklıyorum
ve bir gün hiç anlamayacaksınız
güneşe ve erkekliğe büyüyen vücudum
düşüverecek ellerinizden ve
bir gün elbette
Zeki Müren'i seveceksiniz
(Zeki Müren'i seviniz)
düşüverecek ellerinizden ve
bir gün elbette
Zeki Müren'i seveceksiniz
(Zeki Müren'i seviniz)
Kaynak ; Jargon Fanzin 3. Sayı